ESKİ KÖYE BENZEMİYOR
Şöyle göz attım köyüme,
Eski köye benzemiyor.
Açıp da baktım föyüme,
Eski köye benzemiyor.
Tünemiş baykuşlar dama,
Tanıdık çıkmıyor cama,
Kalmamış gülen bir sima,
Eski köye benzemiyor.
Erik çiçekleri açmış,
İnsanı gösteren saçmış,
Tanıdıklar çoktan göçmüş,
Eski köye benzemiyor.
Gittik bozuk arabayla
İki oğlan, marabayla,
Yedik doyduk kurabeyle,
Eski köye benzemiyor.
İçtik soğuk sularından,
Tuttuk dağın fularından
Bulutların yularından,
Eski köye benzemiyor.
Bütün değerler yozlaşmış,
Samimiyetler buzlaşmış,
Bütün kıraçlar düzleşmiş,
Eski köye benzemiyor.
Gayri uzamazmış çayır,
Kimse etmez olmuş hayır,
Hep yol olmuş kıraç bayır,
Eski köye benzemiyor.
Çekilmiş gözenin suyu,
Değişmiş köylümün huyu,
Açmışlar birkaç kör kuyu,
Eski köye benzemiyor.
Kesilmiş kalmamış orman,
Kimseler olmamış derman,
Sümen altı olmuş ferman,
Eski köye benzemiyor.
Tarla harap, yoktur ekin,
Kimseler kalmamış tekin,
Hükümranlık gayri şek’in,
Eski köye benzemiyor.
Göremedim oğlak, kuzu,
Kör mü bu milletin gözü,
Bu dediklerimin özü,
Eski köye benzemiyor.
Köy abone olmuş fona,
Gidiyoruz acı sona
Yaşıyor ya Döndü, Döne,
Eski köye benzemiyor.
Tilki bekçi olmuş bağa,
Gider bir sola bir sağa,
Kurtlar bağdaş kurmuş dağa,
Eski köye benzemiyor.
Oğuzsoylum doldu hüzün,
Tam bittiği yerdi sözün,
Ölmezsem giderim güzün,
Eski köye benzemiyor.
|
|
|
|